TANDIR VE BİBERLİ EKMEK
Bu yazı 17.08.2007 tarihinde Şenköylüler Web Sitesinde yayınlanmıştır. Şenköylüler'den izin alınarak bu blog'a eklenmiştir.
Tandır,
feveran etmek, fışkırmak ve kaynamak anlamlarına gelir. Tennur
sözcüğünden türemektedir. Tennur sözlükte kapalı bir ocak, bir fırın
olarak kullanılır.Dilimizde Tennur, tandır olarak kullanılır.
Tandır
yapımı zor ve zahmetli, sanat gerektirmeyen fakat bilgi ve beceri
gerektiren bir iştir. Önce özel yerlerden tandır için killi özel
toprak getirilir, güzelce elenir, içerisine saman ve keçi kılı veya
pamuk katılarak çamur yapılır. Bir gün bekletilip sonraki gün tekrar
yoğrulur. Çamur 7-8 cm kalınlığında çapı dolanacak kalınlıkla silindir
şekline getirilip örülür. Fakat burada hassas olan nokta, tandırın
hepsi bir anda örülmez.Zaman zaman kurumaya bırakılır. Tandırı birden
örmeye kalkmak, tandır yamuklaşır ve hatta çöker. Peyder pey ve kurutula
kurutula örülür. Kışın tandırı yapmak veya örmek daha zordur. En son
tandırın ağız kısmı yapılır.Tandır çamuru tam iyi hasıl edilmesi
gerekmekte, yoksa tandır çamuru iyi kıvam olmazsa çabuk bozulur,
istenilen randıman alınmaz.Tandırın kullanım ömrü 5 ile 10 yıl arasında
değişir. Bir tandır yapımı ortalama bir hafta sürer.
Tandırı kurarken önce
gömülecek yer seçilir.Buraya toprak seviyesinde gömülür. Yere
kazılarak yapılan tandırların derinliği 130-150 cm olur. Çapları ise
50-65 cm civarındadır. Tandır ekmeği adını yapıldığı yerden alır.
Ekmeğin en büyük özelliği uzun süre bozulmadan kalabilmesidir.
Tandırın altında 20x20 ebadında küçük bir delik bulunur. Bu yanan
ateşin hava alıp iyi yanmasını sağlar.
Tandır ekmeği
yapmak için önce un ince elekle elenir, tuz ve ekşi hamur veya maya
eklenip iyice yoğrulur. Burada ekşi hamur maya görevini yapar. İyice
yoğrulup kıvamını alan hamur üzeri kapatılarak ekşimeye yani
mayalanmaya terk edilir.
Hamur
mayalanınca tandır odun ve çalılarla yakılır.İçi ısınmaya başlayan
tandırın duvarları önce siyah sonra kor rengini alır. Bu renk tandırın
iyice ısındığını ve ekmek pişirmeye hazır olduğunu gösterir. Ekmeği
tandıra vurmak için mutlaka bu işten anlayan kadınlara ihtiyaç
duyulur.Çünkü tandıra ekmek vurmak, o ateşe dayanabilmek, ekmeği tandıra
tutturabilmek tamamen beceri gerektirir.Hamurların tandıra iyi
yapışmaması ve mayasını tam olarak almamış olması ekmeğin ateşin içine
düşmesini, ekmeğin biçimsiz ve kavruk olmasıyla sonuçlanır.Tandır
başına sofra bezi, hamur tahtası,zeytinyağı, bir tabakta su ve kera
dediğimiz ekmeğin tandıra vurulmasını sağlayan malzemeler getirilir.
Rüyada
tandır görmek, tandır yakmak, düşmandan kurtulmaya, gizli işlerin açığa
çıkacağına, tüccar için gelirin artmasına ve bir yoruma göre de
evlenmeye işaret eder. Rüyada evindeki tandırda kül olmadığını görmek o
kimsenin hayırsız bir hanımla evleneceğine, kişinin rüyasında evine
bir tandır yaptığını görmesi, o kimsenin bir işe gireceğine, eğer fakir
ise zenginleşeceğine, eğer zengin ise mal varlığının artacağına
yorumlanır.
Tandırda pişen ekmeğin mis gibi kokusu
uzaklardan insanımızın burnuna gelir.Köylümüzün gönlü geniştir, yüreği
geniştir, misafirperverdir, ikram severdir.Tandırda ekmek yaparken
tandırın yanından geçen biri gönderilmez, mis gibi sıcacık tandır ekmeği
ikram edilir, buyur edilir, tanıdık olsa da olmasa da…Hele birde
tandırda katıklı dediğimiz, çökelekli ve biberli ekmek varsa, gelen
geçen muhakkak yiyecek, tadacak. Bu köylümüzün cömertliğininde bir
sonucudur.Bütün her tarafı mis gibi katıklı ekmek kokusu alır. Konu
komşunun, gelip geçenin göz hakkı, tad hakkı, koku hakkı vardır.
Kadınlarımız
tandıra gündüz erken saatlerde çalısını, odununu bırakıp, sıraya
girmiş olur. Kim erken çalısını bırakmışsa o kişi ekmeğini önce
yapar.Tandırlarda bazen sıralar olur. Tandırlarımız sokaklarda bir yerde
üstü kapalı herkesin faydalanacağı şekilde olduğu gibi, evlerin
avlularında kişilere mahsus da olabilir, fakat herkese açıktır, herkes
faydalanır. Tandırda ekmeğini yapıp eve varan kişi, sıcacık ekmeğini
bir sofra üzerine serer, bir iki saat bekletip iyice soğuduktan sonra
toplayıp anbarına, dolabına koyar.Kuruyan tandır ekmekleri
değerlendirilir, boşa gitmez. O çörek aşı dediğimiz, salçalı bol
domatesli ve acılı ekmek aşı yapılır. Tabi ki bize de yiyenlere afiyet
olsun demek düşer…
Tandırın
kültürümüzde önemli bir yeri de, ramazan bayramlarında yapılan, kahke
dediğimiz ramazana has çörektir. Şekerli ve şekersiz olarak yapılır.
Kahke denince daldığınızı eskilere doğru yol aldığınızı görür gibiyim.
Nasıl gidilmez eskilere…O iplere saplanıp, tavana asılan kahkeler…
Seyretmesi bir güzel, yemesi bir başka güzel…Doğrusu o güzelim
kahkeleri özlediğimi itiraf etmek zorundayım. Çünkü bu güzel adet ve
örfümüzde etkisini kaybetmekte, birçok evlerimizde o güzelim ramazan
kahkeleride yapılmamaktadır artık…
Tandırda
ekmeklerimiz piştikten sonra, tandıra yoğurtlama yapmak için patlıcan
atılır.Patlıcanlar güzel pişince temizlenip, taze yoğurt ve sarımsak
eklenir, taze tandır ekmeği ile yoğurtlama bir güzel afiyetle yenir…
Tandır
Köyümüzde bir gelenektir, bir adettir, bir örfümüzdür. Günümüzde birçok
adet ve örfümüzde meydana gelen dejenere ve yozlaşmaya elimizden
geldiğince imkan tanımayalım.Örf ve adetlerimizi yaşamaya ve yaşatmaya
azami özen gösterelim.Çünkü eskisi güzel olmayanın, yenisi hiç güzel
olmaz.